Kemal Hamamcıoğlu-Yalnızlık
Kemal Hamamcıoğlu zamanın ruh hali yansıtıcısı. Bana göre ne
sanat toplum için diyenlerden ne de sanat sanat içindir diyenlerden, o sadece
sanat benim ve benim gibi hissedenler için der gibi. Ortada bir ürün var ne
şiir ne yazı öyle ki tamamıyla aslında benim yaşadığım, hissettiğim ama hiçbir
zaman varlığından haberim olmayan okuyunca derin bir iç çekip sadece kafamı
hafif hafif salladığım anlar. Susuyorum. Ona ne hak verebiliyorum ne karşı
çıkabiliyorum. Sade susuyorum ufak ufak başımı salınıma bırakıyorum. Sessizce
içimde oluşturduğu hissin geçmesini bekliyorum. Sanki içimi görmüş ve
kelimeleri doğru yerde kullanıp fark etmediğim beni bana anlatırmış gibi…
Sanırım biraz melankolik tarafımı dışarı çıkarıyor.
Her yazı veya şiirini tek tek irdelemek isterdim ama
herkesin ilgi alanına girmeyebilir. Bu nedenle sadece bir tanesini aşağıya
alıntılıyorum. Satırları sindirerek okumanız dileğim. Benim Hamamcıoğlu’na ait
şeyleri okumam veya dinlemem saatimi alıyor. Sizden ricam hızlıca okuyup
geçmeyiniz. Hatta Musa Uzunlar'ın performansına da bir göz atarsanız diye
linkini bırakıyorum. İyi dinlemeler.
https://www.youtube.com/watch?v=WJCWG8JEvdc
Yalnızlık, koltuğun bir ucundan diğer ucuna sürünmeden
mümkün değil
Yarı çıplak yalnızlık görmedim
Ya boylu boyunca soyun ya da kapa o güzel çeneni
Geceye tükürdüğün küfürler senden cesur
Gururlandığın pozisyonlarınsa gölgesi yok
Çaktığını sandıkların, gitti uyudu çoktan
Hayat çoktan göğsünün orta yerine göğsünü açarak çaktı
Yüzün yok; yüzsüz çırpınışların ondan
Nereye yapışacağını bilmeyen sakız gibisin
Sabaha kadar patla, sabahlara kadar aran
Su getirmediklerin, su getirmeyecek birbirine dolanmış
sabahlarına
Saklandığın yerde, sakladıklarının görülmediğini sanıyorsun
Kusurlu dediklerin kusursuz gerçekleriyle gülüyor oysa sana
Gülünen- geçilen tatsız sırların sahibi, kokunda hiçbir sır
yok.
Sesinde hiç öfke yok
Her neyin varsa ütülü; her neyin varsa yeni, temiz
Hiçbir evden kovulmamış,
Kovulduğu kapılardan gurursuz, kırış kırış - kirlenerek
çıkanları hiç duymamışsın.
Yastıkları yerden, gözlerini telefondan kaldır artık.
Korkularınla iki gece bir başına kalacak cesaretin,
Senden hesap sorana, özür dileyecek bir yüzün olsun.
Yabancı hayatların vitrini olmayı bırak
İndirim çoktan bitti
Elde kaldın
Elinde patladı hayat.
Yorumlar
Yorum Gönder