Kişisel Alan

Kişisel Alan

Kişisel alan: kişinin şahsına özgü, sağlık, dinlenme, kişisel gelişim gibi alanlarda kendi ile baş başa kalması gereken alan. Bu benim çok uzun zamandır üzerinde düşündüğüm, gözlemlediğim ve tecrübe edindiğim bir tanımdır.

Kişisel alanı şöyle açıklayayım: Bir bireyi kuş bakışı olarak gözümüzde canlandıralım. Eşit uzaklıkta olsun diye bir daire düşünelim. Kişinin etrafında çapını kendi belirleyeceği bir daire. Benim dairemin yarıçapı 3 metrelik bir alan. Bu alanı nasıl belirledim. Odamın alanı yaklaşık 3-4 m2. Kullanabileceğim alanda bana 3 m kalıyor. Başlıca kişisel alanım odamdır. Fikrim bu odadan çıktı. Bu alan, mimari düzenin bana izin verdiği kadar zevkime göre kişisel düzenleme ve yerleştirme yaptım. Kendi düzenime göre kullandığım bir alan başkasının müdahale etmesini istemeyeceğim bir alan. Sonra düşündüm ki bu alan sadece odamda mı kalmalı? Ne yani odamın kapısından çıktığım andan itibaren kişisel alanım yok mu? Bu sınırdan itibaren bir başkası bana müdahale edebilir mi? Hayır.

Bu alan esnek olmalı, yani odamdan çıktığım anda kişisel alanıma sahip çıkmalıyım. Sadece fiziksel değil manevi olarak da kişisel alan diye bir şey var. Fikirlerim, zevklerim, hobilerim… Sınırlarınızı kendiniz belirleyebilirsiniz. Şimdi tanım kısmı biraz fazla uzadı. Meselenin özüne gelelim. Kendi kişisel alanlarınızı oluşturun. Bu alanın ölçüsünü ve kriterlerinizi belirleyin. Sonra bu alanı kimse ile paylaşmayın. Bu alanı koruyun.

Kişisel alanın en önemli unsuru zaman. Kendinize zaman ayırın ayırdığınız ve zamanı bir başkasıyla paylaşmayın. Bu kendinize olan saygınızı artıracaktır. Sadece sizin değil çevrenizdekilerin de size saygı duymasını sağlayacaktır. Basit şeylerle başlayın bu alanın sınırlarını çizmeye. Mesela odanıza girecek kişinin sadece kapı çalması yetmez; odaya girmesi için ona izin vermeniz gerekir. Kendi zaman yönetiminizde karar verdiğiniz bir şeyin vaktini bir başkası ile paylaşmayın. Diyelim ki kitap okumak istediniz, etrafınızdaki insanlar kitap okuyacağınız o zamana saygı duymalı ve sizi rahat bırakmalılar. Susmak. Susmak en doğal hakkınız. Susmak istediğiniz zamanı susarak geçirin. Sizi konuşmaya bir şeyler anlatmaya zorladıklarında onlara konuşmak istemediğinizi söyleyin. İstemediğiniz hiçbir şeyi yapmak zorunda değilsiniz.

Kendi kişisel alanınızı belirleyin ve bunu çevrenizdekilere bu alanı tanıtın. Onlara öğretin. Onları da kendi kişisel alanlarını yaratmaya teşvik edin. Bu sizin en temel yaşam hakkınız.


Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar