Adalet! 2
Adalet! 2
Merhaba. Bir önceki Adalet! Yazım yeterince anlaşılmamış ve
bazı soru işaretlerine neden olmuş. Adalet! 2 yazısı devam niteliği taşıyan bir
açıklama yazısıdır. Bloguma ilk kez katılanlar için Adalet! Yazımın linkini
bırakıyorum. https://birnevideniz.blogspot.com/2018/11/adalet.html#comments.
İlk yazıda adaletin sözlükteki anlamını ve bendeki adalet
tanımını yapmıştım. Bu yüzden giriş kısmını çok detaya girmeyeceğim. İlk
aldığım soruya yanıt vermek istiyorum. E, peki sen ne yapıyorsun adalet için?
Yani senin sevdiğin birinin artık yaşamıyor oluşuna sebep olan bir canlıya
karşı tutumun nedir? Benim tutumum şudur: Tabii ki canım yandıktan sonra arkamı
dönüp sessizce ağlamayacağım. Tabii ki mahkemeye başvuracağım. Karşı tarafın
ceza alması için elimden geleni yapacağım. İnsanoğlu dürtülerimle ben de karşı
tarafın canını yakmaya çalışacağım. Ona beddualar edeceğim. Bunun peşini
bırakmayacağım. Ben sadece bu işlemleri, bu süreci adalet diye tanımlamıyorum. Bunu
biraz bilimsel bir yola benzeterek anlatmak istiyorum. Çoğunuz 9. sınıfta kimya
dersi aldınız. Almayanlar için kaba bir şekilde açıklayayım. Kimyada ‘ideal gaz
denklemi’ diye bir olay vardır. İdeal gaz denklemine göre hiçbir gaz ideal
değildir. Bütün gazlar düşük basınç ve yüksek gazlar ideal gaza yaklaşmaya
çalışırlar ve bazen ideal gaz kabul edilebilir. İşlemleri kolaylaştırmak için
yapılan bir varsayımdır bu. İşte ben de adalet için böyle bir benzetme yapsam
daha kolay olacak sanırım. Adalet yoktur. Bütün haklar kanunlar çerçevesinde ve
vicdan doğrultusunda adalete yaklaşmaya çalışırlar ve bazen adalet kabul
edilebilir. Yaşamayı kolaylaştırabilmek için bir varsayımdır bu. Ben de tıpkı
diğer insanlar gibi adalet arayacağım hakkımı sonuna kadar savunacağım.
Dilekçeler yazıp şikâyet edip adalet isteyeceğim ama bu süre zarfında şunu da
asla unutmayacağım ki adalet diye bir şey olsun, benim kaybımı bana versin,
benim acımı yok etsin, eşitlik sağlasın. Yok öyle bir şey, sadece vicdanımın
izin verdiği süre boyunca bir nebze olsun hafifletiyormuş hissi versin ideal
adalete yaklaşsın diye.
Benimle aynı fikirlere sahip olmak zorunda değilsiniz. Aynı
hissetmiyor olabiliriz. Size göre yanlış düşünüyor olabilirim. Bir destekçim bu
tarz bir bakış açısıyla içinizden birilerini kırmış olabileceğim konusunda
uyarıda bulundu. Ben bunu düşünememiştim. Ben tabii ki de sizin acınızı bir
nebze olsun azaltmak için aradığınız adaleti hafife almıyorum. Eğer böyle
hissettirdiysem özür dilerim. Yoksa yokluğunu savunduğum adaletin varlığını
kanıtlayan adaletsizlik ben olurum. Sorularınızı ve katılmadığınız yerleri
benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Adalet aramak yerine, adalete gerek
duymayacağınız yaşamlar sürmeniz dileğiyle…
Yorumlar
Yorum Gönder