Toplum Baskısı

Toplum Baskısı

Toplum nedir? 1. Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümü, cemiyet: İlkel toplum. 2. Bilinçli bireylerden ve özellikle aralarında örgütleşme bağları ve karşılıklı görevler bulunan kişilerden kurulu topluluk. Merhaba okumayı seven bilinçli topluluk! Bu yazıda toplum ve baskısı üzerinde bir parantez açacağız. Biraz hızlı bir giriş yapıp hayatımıza bir pencereden hızlı çekim bakacağız. Olaylar zaten hepimizin yaşadığı ama fark etmediği için müdahale de edemediği bir akışa farkındalık kazandırmak istiyorum. Hazırsanız başlayalım.

Kişi doğup büyüdüğü ve kendi kararlarını vermeye başladığı(!) andan itibaren bir yaşam döngüsü şeklinde ele alacağız toplumu. Kişi doğdu, büyüdü ortaöğretim 10. sınıf alan seçimi yapıldı. Eğitime destek de verildi. Üniversite sınavı, en saygın bölüm karar verildi. İstenilen yer kazanıldı. Tebrikler, kutlamalar. Üniversite bitti. Uzadı veya tam zamanında bitti. Gurur kaynağı veya pişmanlık neyse bitti. İyi kötü işler de bulundu. Kişi erkekse asker yolu, aradan askerliği çıkarmak lazım. Dişi ise çeyiz hazırlığı… Hazırlıklar bitti. Artık baş göz edilmesi gerek. Sözüydü nişanıydı tuzlu kahvesi derken her şey usulüne uygun olmalı. Borç alındı, kredi çekildi. El içine çıkınca iyi hissettiren aslan oğullara, prenses kızlara layık düğün de yapıldı. E tabii yıllardır çeyrekler, takılar, altınlar bir sürü yatırım yapıldı. Bunların haklı bekleyişi var. Neyse, genç çiftimizin düğünü de pek güzeldi. E şimdi sıra çocukta. Bebeleri yok mu daha? Yoksa olmuyor mu? Hah, o da tamam. İyi pek güzel. Oğlan mı olmuş, ooh iyi soyun devamı önemli. İkinci kız olur artık. Ne? Daha kardeş yapmadınız mı? Bak annesi oğlun kardeş istiyor. İkinci çocuk da yolda. E ev n’oldu sizin? Kredi borcunuz ne kadar kaldı? Aman iyi bari borç ödenir gider, sonuçta başınızı sokacağınız bir eviniz olacak. Hayırlı olsun araba da iyiymiş, yalnız kuyruğu yamuk bunun. Düzeltelim bir ara. Gülsüm'lerin yeni koltukları da pek rahat sizin bunlar da demode oldu artık. Artık Vintage niyetine kullanırsınız. Sizin çocuklar da kocaman olmuş, oğlan nereyi kazandı? Kızın çeyizi hazır mı? Askerden geldiğinde bir nişan yaparsınız artık? Düğün nerede olacak? Ay oranın müzik sistemi pekiyi değil yalnız. Ay sizin gelin de pek fena çıktı. Bu zamane gençler fena. Nerde bizim o eskinin gelinleri damatları? (...) Yazarken ben yoruldum. Yaşarken yavaş yavaş elli atmış yılda sindirerek yaşadığımız için hissetmiyoruz. Hızlı bir bakış atalım istedim bu baskılara.

İnsan ömrü ortalama yetmiş yıl sürer. Bu süre içinde aldığınız kararların kaçı size ait? Kaçı toplum baskısından arındırılmış? Bunlar bizim gelenek göreneklerimiz, onları küçümsemiyorum. Bunları reddedelim demiyorum fakat bu yazıyı okurken bile kaç dakika geçti, hayat kısa. Ne zaman durup da biz neredeyiz bakacağız? Ne zaman yaşadığımızı anlamlandıran nefes alacağız? Biz kimiz, biz neyiz, biz niçin yaşıyoruz? Toplum bizim için elbette önemli fakat toplumun beraberinde getirdiği baskı bizim hayatımızın neresinde? Kendinize bunu yapmayın. Toplum baskısına izin vermeyin. Bir toplumun parçası olarak siz de başkasına baskı kurmayın. Bırakın insanlar nerede nasıl ne şekilde mutlu olacaksa öyle yaşasınlar. ‘E ben onun iyiliğini düşünüyorum’. Düşünmeyin. Siz kendi iyiliğinizi düşünün. Başka hayatların iyiliğini kötülüğünü düşünmekten kendi hayatımızın direksiyonunu başka ellere veriyoruz. Toplum baskısız, sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Popüler Yayınlar