Ain't Your Mama: Senin Ana'n Değilim

Ain’t Your Mama: Senin Ana’n Değilim

Jennifer Lynn López isimli, Amerikalı oyuncu ve şarkıcının 2016 yılında çıkardığı şarkısı ‘ain’t your mama’ isimli şarkısını, şahsen ‘ben senin ana’n değilim olarak Türkçeye çeviriyorum. Anne kelimesi yerine ana kelimesi bu cümleye ironi katması yanında yazının ilerleyen satırlarında anlayacağınız üzere anaçlığı temsil edecektir. Yazıyı okurken arkada müzik çalsın derseniz linkini bırakıyorum:

https://open.spotify.com/track/2hgzdQdnfWwtdpZbhZlV72?si=rgyF6EkoT7Oeiv3euneLjQ

Ain’t your mama şarkısının çevirisini İnternet'te de kolayca bulabilirsiniz. Şimdi şarkı da ritmi bizi biraz hareketlendirmişken hadi biraz konuşalım; ben senin ana’n değilim. Ana: çocuğu olan kadın, anne. Anne ya da ana, bir çocuğu doğuran, bakımını üstlenen veya kendi doğurmadığı bir çocuğu evlat edinen ve bakımını üstlenen kadın. Bakımını üstlenmek. Altını değiştirmekten tutun, emzirmek, karnını doyurmak, yıkamak, terbiye vermek, eğitim vermek… Anne misyonlarını hepimiz biliyoruz ve daha niceleri. Bazıları anne kelimesini kanıksamakla kalmayıp bunu hayatlarına uyarlamışlar. Öyle ki analarının kuzuları büyüdükten sonra bile analarının eksikliğini arar olmuşlar. Ablalarını, kız kardeşlerini hatta kız arkadaşlarını ve eşlerini de anneleri gibi yerlere koymuşlar. Sorun şu ki anne annedir, abla abla, sevgili de sevgilidir. Birinin misyonunu başka birinin misyonu gibi addetmek haksızlıktır. Bu durumu biraz daha genişletip hayatındaki her erkeği babası koruyup kollamasını isteyen, prenses gibi büyümüş kraliçe gibi yaşamak isteyen kişileri de içine alalım. Keşke Lopez, onlar için de ‘ben senin baba’n değilim şarkısı yazsaymış ama biz şimdilik ‘ana’ üzerinden gidelim üzerine alınması gerekenler de alınsınlar.

Bir anne/ana neler yapar? Türk toplumuna göre kadının görevi doğurmakla, 18 yaşına getirmekle bitmiyor. Yemek yapmak, bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak, günlük, aylık, yıllık, bayramlık temizlikler, duygusal destek, ayakkabı bağlamayı öğretmek, adap öğretmek, sevgisini ve zamanını paylaşmak ve pak çok şeyle birlikte hem de karşılıksız. Şimdi bütün bunlar bile bir insan için çok fazla sorumluluk demektir. Öncelikle bir duygudaşlık yapalım: ‘kendimizin annesi olmak ister miyiz? Neden?’ vereceğiniz cevapları kendinize biraz zaman verin ve düşünün. Evet, düşündüysek şimdi bir de şunu düşünelim; annemiz bile var olan tecrübesine rağmen bütün bunların üstesinden zor geliyorken bunu anne vasfı taşımayan birinden nasıl beklersiniz? Eşleriniz mesela, insanlar neden evlenir? Çocuk yapmak için, düzenli ya da güvenli seks için, miras için, Sevdiği için… Hangisi? Fakat kimse evleneyim de bir annem olsun demiyor. Öyle olsa bunun adı evlat edinme olurdu. Bir ensest ilişki içinde değilseniz anne ve eşleriniz yeri farklıdır. Nasıl ki annenizden eş olmasını beklemiyorsunuz, eşinizden de anneniz olmasını bekleyemezsiniz. Annenin yeri başka, partnerinizin yeri başkadır. Yani partnerinizden annenizin misyonlarını yerine getirmesini bekleyemezsiniz. Partneriniz anneniz gibi yemeğinizi yapsın, ütünüzü yapsın, temizlik yapsın, kapınızı açsın, çayınızı koysun, söküğünüzü diksin yetmedi bir de yatakta sizi mutlu etsin. Başka? ‘Ama ben de onun için çalışıyorum eve ekmek parası getiriyorum, musluğunu tamir ediyorum.’ Yapmayın. Gerekirse musluk için muslukçu çağırın. Kaldırabileceğiniz yükten fazlasını sırtlanmayın. Sırtlamayın da. Bırakın karşı tarafta taşıyabileceği kadar yük alsın. Hayatı birbirinize zindan etmeyin. Baktınız yetemiyorsunuz, işinin ehli insanlardan yardım alın. Maddi manevi olanaksızlıklar mı var? Yardımlaşmayı yükü paylaşmayı deneyin. Paylaşamıyorsanız da bitirin. Bazı ilişkilerin bitmesi devam etmesinden daha yeğdir. Bunu ne karşı tarafa ne de kendinize yapmaya hakkınız var.

Evlilik iki insanın birlikteliğiniz alenileştirmek ve birlikte geçirilen zamanın yetersiz geldiği zamanda üzüntü, mutluluk, geçim, görev paylaşımı, arzu paylaşımı yapmaktır. Birbiriniz sırtına kambur olmak değildir. Yani kısaca yiyemeyeceğiniz muzu soymayın. Kimse sizin anneniz olmak zorunda değil. Büyümeyi öğrenin. En azından kendi sorumluluklarını almayı öğrenin. Ünlü düşünür Lopez’in de dediği gibi: ‘ain’t your mama: senin ana’n değilim’.


Yorumlar

  1. Analık rolünü kadınlar üstlenmeyi istiyor gibi. Evi çok sahipleniyorlar, hem de her şeyiyle. Evin kendiletini temsil ettiği fikrindeler. Galiba problemin asıl çıkış noktası burası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette, haklısınız. Bazı kadınlar önce anaç tabirlar sergileyip anne gibi müdahale ediyorlar, sonra bundan şikayet ediyorlar. Karşı tarafı rehavete alışınca isyan ediyorlar. Bunu da doğrulamıyorum. Lakin bu kadını yormaktan öteye gitmiyor. Bir süre sonra bıkkınlık ve söylenmeler başlıyor bu karşı tarafı dolayışıyla ilişkiyi de yoruyor. Kişi öncelikle kendini tanımalı, ne istediğini bilmeli. Ben bu adamın karısı, sevgilisi, partneri mi olmak istiyorum yoksa annesi mi? Diğer tarafta kendine sormalı ben kendime ben bu kadının sevgilisi, eşi, partneri mi olmak istiyorum yoksa küçük oğlu mu? Yani elbette bunu tercih edenler de olabilir lakin hem bunu tercih edip hem de bundan sızlanmak doğru değil.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar