Güvenli Bölge

Güven: korku, kuşku ya da şüphe duymadan inanmak hissi. Güvenli bölge: korku duymadığımız, tanıdık bildik kişiye göre göreceli alan. Güvenli bölgede her şey tanıdıktır. Bölgedeki canlılarının huyunu suyunu bilirsin, taşını toprağını tanırsın.

 

Kişinin güvenli bölgesi ailesi olabilir, yıllardır oturduğu mahalle olabilir, uzun zamandır aşina olduğu iş yeri olabilir. Bazen ise sadece kendi odası kendi yatağı ya da sadece kafasının içi güvenli bölgedir. Güvenli bölgenin alanı bir kıstas içermez. Kişi kendini nerede güvende hissediyorsa orası güvenli bölgedir.

 

Güvenli bölge arama ihtiyacı kişinin önce kendisine psikolojik, fizyolojik ya sosyolojik alanın korunmasında ortaya çıkar. Bir canlının temel ihtiyacı yeme-içme ve barınmadır. Bir canlı önce karnını doyurmalı, barınmalıdır ki sonra diğer yaşamsal aktivitelere geçebilsin. Misal aç bir toplumda sanatın gelişmesini bekleyemezsiniz, aç derken yoksulluk sınırından bahsetmiyorum, vücudun enerjisi için gerekli olan mineral vitamin ve protein noksanlığından bahsediyorum. İçecek temiz bir suyu olmayan bir topluluğa müzik ziyafetini anlatamazsınız. Can güvenliği olmayan bir gruba modadan konuşamazsınız. Önce beslenmeli, sonra barınmalıdır. Sonra da ihtiyaçlar sıralanabilir. Bu ihtiyaçlar ve önceliklere göre de güvenli bölgenin çapı değişebilir.

 

Ortalama bir yaşam alanında ortalama bir insanın ortalama bir güven alanını ele almak istiyorum. Kişi temel ihtiyaçlarını karşılamış ve ihtiyaç basamağında adım attıkça güvenli alanı da değişecektir. Mesela ortalama bir ailesi varsa doğdu büyüdü okul hayatı bulunduğu sınıf ve gruplar, mahalle veya akraba, en geniş halka da yaşadığı şehir onun güvenli bölgesidir. Şehir tanıdık, otobüs duraklarından tutun, yerel ağızdan, bildik simalara hatta şehir efsanelerine kadar her şey. Bu kişiyi alır hiç tanımadığı başka bir şehre koyarsanız bocalayacaktır. Güçlü bir öz güven elbette işe yarayacaktır ama genelinde yeni bir güvenli bir bölge kurana dek kendini güvensiz hissetmesi pek mümkündür.

 

Güvenli bölgelerinde güçlü karakterler, güvenli bölgelerinden çıktıkları anda güçsüz hissedeceklerdir. Hatta öyle durumlar vardır ki güvenli bölgelerinde çevresine aslan kesilen şahıslar güvenli bölge dışına çıkınca kediden farksız olabilirler. Bir iş yeri düşünün belki 15 yılını aynı işyerinde geçirmiş bir usta gözü bağlı bile o işi ustalıkta yapmaya devam edecektir. Orası onu güvenli bölgesidir. 15 yıl sonra iş değişikliği onun güvenli bölgesinin dışına çıkması demektir. Daha yakında dede ve ninelerinizi düşünün ömürlerini geçirdikleri evlerinden bir gece başka yerde uyusalar rahat edemezler. O evdeki her tuğlanın varlığına aşinadırlar. Bırakın o şehirden o mahalleden ayrılmayı, güvenli bölgelerinden bir gece uzaklaşmak onları savunmasız hissettirecektir.

 

Detaylı örneklerden sonra kendi güvenli alanınızı düşünüp idrak ettiyseniz yavaş yavaş toparlayalım.

 

Hayran olduğunuz o muhteşem insan var ya, ya da yerinde olmak için neler vermezdim dediğiniz o kişi, ya da iş yerinde sağa sola emirler yağdırıp o olmazsa işin yürümeyeceğini bilinçaltınıza yerleştirmeye çalışan o kişi, belki sadece kendi güvenli bölgesinde mükemmeldir. Üniversitede iken bir tiyatro kulübünde bir soru yönelmişlerdi: 'büyük bir sahnede figüran olmak mı? Yoksa küçük bir sahnede başrol olmak mı?'

 

Hayranlık beslediğimiz ya da pek de hazzetmediğimiz insanlar, bazen sadece kendi güvenli bölgelerinde hayran olunası ya da tatsızdırlar. Onları o güvenli bölgeleri dışına çıkardığınız zaman acaba hâlâ aynı hayranlığı besliyor olacak kadar mükemmel mi olurlar? Ya da antipatiniz güvenli bölge dışında aslında aslan gibi görünen kedi yapısındaki insanlara karşı devam edecek midir?

 

Asıl sorular; sizin güvenli alanınız, 'büyük bir sahne mi yoksa küçük bir sahne mi? Veya siz figüran mısınız, başrol mü? Üzdükleriniz, üzüldükleriniz, sevinçleriniz, öfkeleriniz, hayal kırgınlığı veya heyecanlarınız... Bütün hisler ve yansımaları, kişilerin kendi belirledikleri güvenli bölgelerin etki ve tepkileridir.

 

Yazarın notu:

 

Hiç güvenli bölgesinden dışarı çıkmamış aslanların kükremesinden korkmayın. Sizin güvenli bölgenize girmemiş kedilerin uysallığına da aldanmayın. Neticede hepsi pisigillerdendir ve güvenli alanları da ormanlardır. Biz insan kalalım.


Yorumlar

Popüler Yayınlar