Haberiniz Var Mı?

Haberiniz Var Mı?

 

Haberler, ülkenin genel olarak iş çıkış saatine uydurulup 19.00 da başlayan ve bir saat süren programlardır. Bu programlarda ülkenin siyasi gündemi, gelişmişlik durumu, eğitim hayatı, kültürü ve çok şey hakkında bilgi sahibi olabilir. Ana haber bülteni ülkenin aynası gibidir. O gün, saat 20.00’dan itibaren ertesi gün haber saatine kadar ülkede olanları yansıtan bir köprüdür.

 

Sabah haberleri, gün ortası bülteni vb. türevleri de mevcuttur fakat hiçbirinin etkisi ana haber bülteni gibi değildir. Çünkü akşam iş çıkışı ile yemek sofralarına misafir olan küçük, büyük, kadın, erkek, sağ görüş, sol görüş veya hangi dine mensup olduğuna bakmadan ülkenin taşını toprağını ilgilendiren olaylar dizinidir. Elbette kanala ya da ajansa göre yanlı olma durumu tek bir kanala bağlı olarak bakış açısına göre elbette değişkenlik gösterir. Bültenin birinde ülke ileri seviyede, dünyada bir numara, her şey yolunda gösterilirken başka bir bültende sanırsınız ülkede her şey dip seviyesinde her şey çok kötü, güzel ve iyi olan hiçbir şey yok. Yani tabii ki hangi kanalda takılı kalacağınız sizinle ilgili bir durum. Ben o kısımla ilgilenmiyorum. Benim dikkat çekmek istediğim kısım yansıma.

 

Şöyle yapalım; bundan sonraki ilk ana haber bülteni saatinde buluşalım ama tek bir kanalda değil. Kanal gezelim. Bir haberi izledik başka kanal, birkaç haber sonra başka kanal derken bir saat göz açıp kapanana kadar geçer. Sonra, dizi saatine geçmeden bir düşünelim. Bu ülkede neler oluyor? Bu insanlar ne yapıyor? Ne istiyorlar? Neye gülüyoruz? Biz neye dönüşüyoruz?

 

Söylediklerimin hissedilmesi için haber bültenlerinin yetkinliği de önemli tabii. Bazı kanallarda sosyal medya gibi sunumlar yapıldığı için insanın ciddiye alası gelmiyor. Haberin birinde ‘adam köpeğinin yaş gününü paraşütle gökyüzünde kutlamış’… E? Yani? Bu sunumun haber değeri nerede? Ülkece aynı saatte, işten gelmişiz yorgun argın bu saatte yemek yemeye bile takatimiz yokken bunu mu izleyelim şimdi? Tamam, bu haberde iyi güzel, insan hep mi kötü haber dinleyecek ya da hiç mi gülümsemesin? Gülümsesin ama bunun için uygun yerler olan sosyal medyalarda bunun gibi pek çok video zaten var. Neden ülke gündemini takip edebileceğimiz bir saat içine bunu sıkıştıralım ki.

 

Batıda yaşayan bir insan doğuda yaşayan bir insanın ne yaşadığından haberi olması lazım. Zengin bir insanın pazarda domatesin kilosu ne kadar bilmesi lazım. Bir öğrencinin meclis toplantısı konusu hakkında bilgi alması lazım. Meteoroloji uyarılarını çiftçinin duyması lazım. İşte bu sebepler ve pek çoğu yüzünden haber saatleri takip edilmeli. Haber saatleri ülkenin kaynaşma saatidir. Varlıklı, yoksul, mühendis, işçi, engelli, sporcu, sanatçı, şarkıcı ayırt etmeden herkesi ortak noktada toplaması gerekir.

 

Haber izlemeye yüreğim dayanmıyor diyenleri de biliyorum. Bunlardan biri de benim. Ölen insanlar, şiddet gören hayvanlar, gelen zamlar, hırsızlıklar, dolandırıcılar… Bunları izlemeye benim de içim dayanmıyor. Ah vah diyerek bir saat geçiriyorum. Onun yerine empati kur, bunun yerine kendini koy diyerek duygu değişkenlikleri yaşıyorum. Bunlar ülkenin gerçekleri. Haberleri izlemediğimiz zaman bu olaylar durmuyor. Dünya dönmeye böyle olaylar yaşanmaya devam ediyor. Hep kötü haberler çıksın içiniz kararsın demiyorum. Güzel haberler olsun yüzünüz gülsün. Her gün mutlaka haber izleyin de demiyorum. Arada bir açın, birkaç kanal gezin, empati kurun ve şu soruları sorun; bu insanlar ne diyor? Ne istiyor? Dünya nereye gidiyor? Ve ben ne yapıyorum? Tek başımıza dünyayı değiştirecek halimiz elbette yok lakin bir durup düşünecek halimiz var. İyi haberler.


Yorumlar

Popüler Yayınlar